ÖĞRETMENİM
Öğretmenimin sözleri
Bu sabah güzel mi güzel,
Göz bebeklerindeki yankılar,
Buram buram dostça,
Tüm insanlara
El ediyor,
Merhaba..



Öğretmenimin gözleri
Alev alev, pırıl pırıl,
Türkiye okunuyor öğretmenimin
gözlerinden ılgıt ılgıt akça,
Konuşuyor
Öğretmenim,
Dağlarca..



Öğretmenimin elleri
Öpülesi, öpülecek ellerdir,
Özgürlük türküsünü söylüyor
Burcu burcu pakça,
Kara tahtanın
Başında,
İNSANCA ...
Abdülkadir GÜLER
Emekli İlçe Millî Eğitim Md. / AYDIN
ÖĞRETMENİM
Bütün karanlığın ulu güneşi,
Her gece gönlüme dol öğretmenim.
Kim ki çıkmak ister ömür dağına,
Ancak senden başlar yol öğretmenim.



Hep çürüsün sana küfreden diller,
Kökten kopsun sana taş atan eller,
Senden küçük güzellikler, güzeller,
Sendeki bir başka hal öğretmenim.



Satır satır düşüncemde kanımsın,
Kanımın içinde başka canımsın,
Yaradandan sonra küçük tanrımsın,
Sende hikmet, kudret bol öğretmenim.



Adaletin A harfini sen yazdın,
Zorluklaları sen öğrettin, sen çözdün,
Hesabı keşfettin, atomu ezdin,
Sana tüm engeller kul öğretmenim.



Sen ağlarken ya ben nasıl güleyim?
Rehbersiz menzili nasıl bulayım?
Eline, gönlüne kurban olayım,
İşte bir canım var, al öğretmenim.



Mahzuni sızlanır övgüm az diye,
Benden neler çektin, oku, yaz diye,
Gene yatır dizlerine saz diye,
Beni ölene dek çal öğretmenim...
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
SENİNLE HER MEVSİM BAHAR ÖĞRETMENİM
Bir gün dersem ki, ben öğretmenim
Kalemimin mürekkebi alın terindir.
Vedalaşıp gidersem öğretmenim,
Unutmayı unuturum da, unutmadığım
Kalbimdeki en güzel yerindir.



Bir gün adımı soranda çocuklarım,
Kendimden önce senin adını söylerim.
Solmadan açabiliyorsa körpe tomurcuk,
Uğrunda harcanır boncuk boncuk,
Yine de bitmez öğretmenim var derim.



Güllerin güzelliğini göstermeden önce,
Gülşenin vurulduğu tebessümünü anlatırım.
Her zil çalışında önce sen gelirsin aklıma,
Senden incecik bir ışık gelir şiir şiir,
Ben susarım, yine sen konuşursun gönlünce.



Bir gün dersem ki ben öğretmenim,
Sen güneş kadar uzakta bile olsan,
Her bakışımda gülümseyişini görürüm.
Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar,
İnan seninle her mevsim bahar öğretmenim...
Yılmaz İMANLIK
ÖĞRETMENİM
Eserin senin
Duyarsızlığın ucundaki
Yaşlı çocuklar..
Tutunmuşlar bencilliğin
Çıkıntılarından
İne ine aşağılara,
Bir nesil tükeniyor..



Kırpıldıkça kenarlarından
İsyan üreten görüntüler
Üstü örtülü bir tezgah altında
Ejderhalar üretiyor pireler
Eylül onların gözlerinin içinde
Kinle oluşmuş bir yığınak
Fırsatçıların odağı
Sevgiyi imha eden bir sığınak
Ve ..
Umut bağladıkları
Arkası uçurum olan
Bir dayanak ..



Öğretmenim
Kurumadan
Değerlerin kaynağı,
Yaklaş kılcal damarlarına
Gençliğin..



Yaklaş,
Sönmüş bir duyarlığı
Zaman savurmadan ..



Biliyorum
Yakanda iki el var..
Özgür değilsin iç dünyanda,
Acılarla önüne düşerken yarın..



Sağında olaylar,
Solunda seni hırpalayan sırlar,
Endişelerin kaynağı
Senin içinde büyüyen
Yarınlar..
Eserlerin
Sadece seni değil,
Kendilerini de göremiyorlar
Öğretmenim !…
ÖĞRETMENİM
Yolsuz köye gittin yaya,
Gönül verdin çağdaşlığa,
Karanlığı del dedin ya,
Deleceğim öğretmenim.



Olur ettin olunmazı,
Deldin kaleminle taşı,
Bil dedin ya bilinmezi,
Bileceğim öğretmenim.



Karanlığı yırta yırta,
Çıkacağız aydınlığa,
Işık ol da ak dedin ya,
Akacağım öğretmenim.



Kin gütmedin yüreğinde,
Hoş gördün hep densizi de,
Her bir canı sev dedin ya,
Seveceğim öğretmenim.



Sor dedin ya sen her şeyi,
Gör dedin ya gerçekleri,
Yık dedin ya hurafeyi,
Yıkacağım ögretmenim.



Kuru ekmek, zeytin yedin,
Karda kışta sürgün gittin,
Bildiğinden hiç dönmedin,
Ne büyüksün öğretmenim...
ÖĞRETMENE MEKTUP
Bir dünya kurmuştuk belki
Dört köşe bir oda içinde biz,
En güzel anılarımızı orada yazmıştık defterlerimize,
Hayatta en hakiki mürşidin
ilim ve fen olduğunu sizden öğrenmiştik ilk önce,
Sıralarca dizilip
sürelerce sizi dinleyişimizde bir maksadımız vardı elbet,
Biz bilmiyorduk belki..



Adınızı pek söyleyemedim ama
Öğretmenim demek daha hoş geliyordu
“öğretmenim”
garip şimdi
“belki” dediğim maksatlarımızı,
Yavaş yavaş anlamaya başladım belki.
Öğretmenim dediğim sırdaşım,
Kimi zaman arkadaşım ve senelerce
Konuştuğum, yazdığım
ya da okuduğum her yazıda
Her adımımda varolduğumu anımsadığım
öğretmenim.



Sizden öğrendim kitap okumayı ,
Yazmayı sizden öğrendim,
Sizden öğrendim işte belki dediğim maksatlarımı
yaşamayı.
İlk önce okuduğum kitapla
son yazdığım şiir arasında kalan zamanımda
İnsan olmayı.



Türk olup, Türk yaşamayı,
Atatürk olup, hür yaşatmayı
Gülmeyi, ağlamayı belki yine evlat olmayı,
Öğrenmeyi ve öğretmeyi sizden öğrendim.



Hayata en güzel objektiflerden bakıyorum,
Bu arada objektif demeyi de öğrendim öğretmenim.
Okuyabilme arzusuyla çıktığımız bu yolda
Seçim haklarımızı saydığınız o günlerimizde
Hala belki diye takıldığımız kelimecikleri
Öğrenmeye çalışmayı bıraktım artık.



Elime bir kağıt geçtiğinde karalamak yırtmak yerine
her boşluğuna bir harf yazmayı hevesle istemenin
Hangi belkilerimize ışık tutacağını sonradan öğrenecektik işte.



Öğrenebildik öğretmenim



Okul yokuşunu çıkarken
ardımızdan gelen yorgun nefesi
Yıllar sonra ensemde hissettiğimde
Gözlerimdeki ince bir ıslaklığın sebebini.



Ya da her zilin çalışında
ısrarla cümlelerinizi bitirmeye çalışırken
Müsaade etmenizi beklemeden tenefüse
çıkmaya çalışan öğrencilere
Umutsuzca bakarken gözlerinizde beliren ifadeyi.



Ve her seferinde yağmurda ıslanırken kafamın üstünde
Beliren şefkat unsuru şemsiyenizin
Üzerime düşmesini engellediğiniz
yağmur damlalarından birinin
yıllar sonra üzerine düşeceği bir öğrenciye
şemsiye tutabileceğimizi öğrendik.



Ve yine yıllar sonra
İki öğrencimle otururken kulağını çınlattığımız
Siz saygıdeğer öğretmenlerimizin
Belkilerimiz ve maksatlarımızı
Bize öğrettiğinizi öğretmeyi öğrendik.



Evet, okutmayı seçtim öğretmenim.
Taa ki benim için de şiir yazan
Bir öğrencim oluncaya kadar,
Taa ki o şiiri yazacak bir öğrenci yetiştirinceye kadar..



Temelini attığınız binayım ben,
Özlemini kurduğumuz geleceğimiz benim.
Cumhuriyeti kuran ellerden,
Yaşatacak ellere kadar elleriniz benim.
Yaşamaya dair maksadım , sevincimdiniz belki
Ellerinizden öpüyorum, öğretmenim
Ellerinizden öpüyorum...
Kerim YILMAZER
BEN BİR ÖĞRETMENİM
Ben bir öğretmenim.
Sevgi bahçesinden geldim.
Sizlere demet demet çiçeklerle,
Şefkat pınarından şefkat getirdim.
Mutlu olup coşasınız diye.



Ben bir öğretmenim.
Gönlümde tomurcuklanır güller,
Rayihalarla dağılır sevgim.
Günbegün devam eder, gider.
Bilgiyle donanıp sevgiye bezenesiniz diye.



Ben bir öğretmenim.
Anadolu'mu, Anadolu insanını düşünen,
Vatan sevgisine hasret yüreklere,
Yalın ayaklı katıksız ekmekle yetinen,
Ayşe'ye, Ali'ye, Fatma'ya hepinize...
İlim getirdim tüllenip boy atasınız diye.



Ben bir öğretmenim.
Fatih'in, Yavuz'un torunu,
Yillar geçse değişse de zaman ,
Asla unutmam soyumu.
Size ecdattan haber getirdim.
Unutmayasınız diye.



Ben bir öğretmenim.
Türkiye'me ve insanına hizmet etmek için ,
Geceyi gündüz yaptım kendime.
Çalışıp didindim siz yavrular için.
Tarihten ders alıp nam alasınız diye.



Ben bir öğretmenim.
Zamana dur diyecek kahramanlar yetiştirmeye geldim.
Yağız delikanlılara hasret kalmış milletime,
Şeyh Şamil'ler, Sütçü İmam'lar, Şahin Bey'ler ve Nene Hatun'lar...
Hediye etmeye and içtim.
Gözünüz arkada kalmasın diye...
ZOR İŞ
Biliyorum zor iş öğretmek,
Öğretmenlik..
Ama biliyorum ki sen bizi iş olarak görmezsin.
Gür çıkar kelimeler ağzından,
Halbuki sen sadece fısıldarsın.
Nasıl anladığımı anlamam bile.
Kavratırsın sen bir yolunu bulup,
Yavaş yavaş fısıldarsın, sabırla bir kere daha,
Bir kere daha, defalarca ..
Hayatını, sevgini,bilgini gösterirsin,
Gizlemeden.
Benliğini verirsin almayı
Yıllar geçer, sonra bakarsın,
Okuttuğun sınıflardan biri gelir yanına.
Kimi mühendis olmuş, kimi doktor,
Kimi sanatçı olmuş, kimi öğretmen,
Ama hepsi, hepsi iyi bir şeyler olmuş.
Gözlerin dolar,
Nasıl bir tiyatrocu emeğinin karşılığını,
Alkışlarla alıyorsa,
Nasıl bir ana bebeğini 9 ay karnında taşıyıp,
Onun sevgisini hak ediyorsa,
Sen de bir anasın, sen de bir sanatçı
Ve sen de öğrencilerinle alırsın,
Verdiğin emeklerin karşılığını.
Gelecek senin ellerinden geçer,
Sen nakışlarsın, sen düğümünü atarsın
Yanlış olursa tırnaklarınla, dişlerinle
Acı çeksen bile,
Çözer düzeltirsin.
Zor iş, zor iş öğretmenlik.
Senin başardığın,
Zor iş öğretmenim...
ÖĞRETMENİM
ÖĞRETMENİM
Bir gün
Eğer birgün arkana bakarsan
Beni bulacaksın, mutlu olacaksın.
Gün ışığı vuracak üstüne,
Aydınlık dolacak yüreğin,
Bahtiyar olacaksın, nur olacaksın!
Her şeyde var olacaksın,
Var seninle bulunacak
Sonsuz olacaksın.
Ben sen olacağım, sen ben olacaksın.
Köy yollarında, yayla rüzgârında
Bazen bir demet olacaksın kristal vazolarda,
Toprağa düşen bir tohum olacaksın,
Sen toprak olacaksın, ben sen olacağım,
Ben rüzgârın olacağım,
Sen kokusunu rüzgârın aldığı bir çiçek.
Bıraktığın yerden ben alacağım, öğretmenim,
İlim mührünü, irfan bayrağını,
Meydanlar yiğitsiz kalmayacak,
Aydınlık geleceğin neferi ben, ben olacağım,
Türklüğün onuru sen, sen olacaksın
Öğretmenim...
SON DERS
Eğmeyin başınızı öyle,
Size başınızı eğmeyi öğretmedim.
Silin gözünüzdeki yaşı,
Size ağlamayı öğretmedim.



Sevgi,
Umut,
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.



Silin gözünüzdeki yaşı,
Anılar karışmasın gözyaşına.
Bir şiirde,
Bir şarkıda anın beni.



Haydi bana bakın,
Ağlamayın,ağlamayın sakın
Size ağlamayı öğretmedim.
Çam sakızı, çoban armağanı
Sevgi ,umut
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.



Haydi bir kez daha bana bakın,
Beni dinleyin,
Yaşam boyu ayrılık nedir bilmeyin.
Dalından koparılan çiçek,
Kurumaya ilk adımını atmış demektir.
Kurumaya başladım bilesiniz,
Gözyaşınızı silesiniz,
Unutmayın ki siz benimlesiniz.



Bir yelken ki denize açılmış,
Bir tohum ki tarlaya saçılmış,
Bir kalp ki size açılmış,
Bilesiniz..



Öyle bir yeriniz var ki bende,
Sanki bir "ben" siniz tende,
Bir kuş ki dalında ötende,
Bir ocak ki bacasından sevgi tütende,
Siz benimlesiniz.



Bir şiirde, bir şarkıda anın beni.
Silin gözünüzdeki yaşı,
Size ağlamayı öğretmedim.
Çam sakızı,çoban armağanı,
Sevgi,
Umut,
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.



Son bir ders işliyorum,
Söylediklerimi unutmayasınız diye,
Başınızı dik tutasınız diye
Gözlerin sevgi dolu, bakışın ışık ışık
Gülüşünle yıldız yıldız karanlık,
Biz seninle varolduk, seninle varız,
Yüreğinde sonsuz aşk, dimağında vatanız.



Bahar yeli, yaz meltemi ellerin,
Okşadıkça saçımı, dağılır kederlerim.
Biliyorum ben dolu gündüzün, gecelerin,
Binlerce çocuk sevdin, öyle yüce yüreğin.



Sınıfındır saray, köşk sana
Arzuların, duyguların, hep bizden yana,
Başarımız sonsuz sevinç,
Kederlerimiz dert sana.



Sen bayrak, sen vatansın kalplerde,
Sevgin kadar görkemli saygın var içimizde,
Bu emeğin boş değil, boş olamaz elbette
Gururun olacağız inan ki gelecekte...
ÖĞRETMENLERİM
Kalem verip ilk elimden tutan o,
Adam edip insanlığa katan o,
Karanlığı üstümüzden atan o,
Dünyaya bedeldir, öğretmenlerim..



Odur yetiştiren yüce soyları,
Türk'ün aynasıdır güzel huyları,
Onlar şenlendirir ucra köyleri,
Cehaleti kırsın öğretmenlerim..



Daha neler yetiştirir görürüm,
Saygı duyar, izlerinden yürürüm,
Onlara canımı bile veririm,
Yücelere ersin öğretmenlerim..



Bir kul daha görmem çıksın dengine,
Onsuz bu insanlık düşer engine,
İlim öğrenilmez kendi kendine,
Gel, dersini versin öğretmenlerim..



Karanlığın her zulmüne set çeken,
Nefesler tüketip nice dert çeken,
Şu insanlık için hep gurbet çeken,
Sabrın timsalidir, öğretmenlerim..



Öğretmen emeği olmasın heder,
İftiharla sevinmeli beraber,
Onsuz yere şeytan girer, ne haber,
Vermez ise dersin, öğretmenlerim..



Onlar çözüm bulur her karmaşığa,
Karanlıktan çıkarırlar ışığa,
Emek çeker, yön veririler gençliğe,
Canım feda olsun, öğretmenlerim...
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin.. Ve sonra öleceğim.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları..
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kopdağı'na göçen,
Yörükler yaylasında Toroslar'da eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencileri istiyorum.
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız, ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım,
Niçin yaşadığımi ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.



Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım,
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya...